29 Mayıs 2008 Perşembe

Hemen aklımdayken yazmak istedim ,işler bugun biraz yoğun ama başlayasım hiç yok ...

Benim oğlum artık yaptığı yaramazlık ve hataların suc aletlerını ortadan kaldırıyor,yada doktugu bişeyı mutfaktan bez alıp sılıp temızleyebiliyor :) yada oynarken bozduğu incik boncukları ;) düzeltiyor buarada bide balkondan düşürdüğü terliğinin tekini babasıyla inip alıp, tek başına 4 kart yukarı çıkabiliyor,acayip gururlandık havalardayız ,anne ben her işi yapabilirim yardımcı olurum sana diye geziniyor evin içinde oleyyy bee 2. erkekkim yetişiyorrr......

26 Mayıs 2008 Pazartesi

Tatilim başladı bugunden itibaren beş gun dinlenicem;) iş yeri bana bu ara dinlenmek için çok iyi geliyor çünkü havaların ısınmasıyla hafta sonları çok yoğun geçiyor 2 günün yorgunluğunu 5 günde anca atıyorum .keyifler yerinde gün sefanın günü park gezme bisiklet sınırsız gecen hafta trenle İstanbul'a gittik ve ilk defa vapura bindi ,oldukça uzun bir yürüyüşler yaptık (hiç kucağa alınmadan) bol dondurma sınrısız özgürlükle çok zevkli bi hafta sonu geçirdi oğlum bizim tempomuza hiç itiraz etmeden aynen uydu , bu hafta sadece bisiklet ve parkla atlattık sefa fazlaca yorgun gunler gecırdığı için akşamları erkenden yatıyor ,bu yüzden benimde kendime ayıracak vaktim kalıyor. bazen inat edip benimle uyumak istiyor ;



--

s-Annecim her tarafa baktım baktım senin gibi güzel bi anne göremedim



A--Ayyy yavrum teşekkür ederim bende senin gibi bir yakışıklı göremedim

-dedim ama çok şaşırdım nerden öğrendiği hemen anlaşıldı (bez bebek ) sağolsun bazen saçma seyler öğretsede nezaketi hiç aksatmıyor .:P

14 Mayıs 2008 Çarşamba

SİZDE FORMUNUZDAMISINIZ???

Blog yazmayıda unuttum nerdeyse işlerin yoğunluğu biraz isteksizlik ve rutin hayat devamı uzak kalmama sebep oldu biraz burdan ,günlerimiz sakin geçiyor bu ara babannemiz ve betüş gitti; sefa bu ayı annanede geçirecek ,akşamları ilgi sadece onda olduğu için ve her sabah 6,30 da kalkıp anneye gittiği için ,oldukça huzurlu oda kendini işe gitmiş gibi hissediyor,sabah ben hazırlanıp daha sonra sefayı hazrılıyorum ben evi kontrol ederken oda parfüm sıkmayı ihmal etmiyor bi telaş içinde hazırlanıyoruz ve 7:05 de evden çıkıyoruz sabahları uykulu olduğu için 3. kat olan evimizin merdivenlerini kucakta iniyor bunuda büyük bir keyifle annaneye anlatıyormuş annem beni kucağında indiriyor diye ; akşamları şımarıklık hat safhada oluyor biraz sınırları zorlayınca kızıyorum,formundasın sefa yine diyorum hemen anlıyor ;ama işin garibi annanesinede kızınca aynı cümleyi kullanıyor olması :)



Bu aralar tabiri yerindeyse tam bir bal ayı yaşıyoruz,sevgimiz aşkımız tavan yaptı akşam yatağa yatınca ,belki 20 kere ;



-Çok güzelsin anne ,anne çok güzelsin

-ayy teşekkür ederim oğlum sende çok yakışıklısın

--Hayır anne sen çok güzelsin

vee bu böyle sürüp gider.........



Buarada anneler gününüde unutmamak lazım,Zaten tarifsiz bir duygu olan Anneliğin üstüne birde büyüyüp. -Anneccim Anneler günün kutlu olsun demiyormu! bana dünyanın engüzel hediyesini veriyor.



Bu hafta ,,,,3,,,,, günlük bir tatil var bolbol evde yatmayı biraz gezmeyi ve birbirmize vakit ayırmayı düşünüyoruz .hepimizin buna ihtiyacı var,(aslında benim fikrim eğer hava müsade ederse vapurla karşıya geçip trenle dönmek sefa trenden biraz korkuyor ama alışır sanırım inş. yapabiliriz) Herkeze iyi tatiller ;

7 Mayıs 2008 Çarşamba

GENİŞ YÜREKLER

Otistik çocuklar okulunda rehber öğretmen olarak çalışan birinden yaşanmış olay ;
okulda rehber öğretmen olarak çalışan bir öğretmen Musa..Okulun öğrencilerinden bir otistik çocuğun ailesi, bir gün Musa öğretmene dert yanıyor; Çocukları normalde çok su içmesine karşın; 3 aydır ağzına bir damla su koymuyormuş.''Hocam, bize bişey söylemiyor... Bir de siz sorun..'' diyorlar. Musa çocukla konuşuyor..Anlaşılıyor ki; bir gün öğretmen sınıfta:'' Atatürk ölmedi, yüreğimizde yaşıyor.'' demiş... ve küçük çocuk da, Atatürk boğulmasın diye, su içmeyi bırakmış...Sırf bu yüzden tam 3 ay boyunca su içmemiş..Ne yapsalar, çocuğu ikna edememişler.Musa, çocuğu yanına çekip, demiş ki;''Biliyor musun, Atatürk çok iyi bir yüzücüdür..'' Bundan sonra, küçük çocuk su içmeye başlamış.. söyleyecek tek kelime bulamadım..Bilmediğimiz ne yürekler var, ne saf, ne temiz, ne kocaman yürekler...